Just Chilin Vol 2

15:55


Sonunda müzeyle ilgili yazımın devamına geldik.

İkinci durağımızda değişik hikayeli bir sergi gezdik.Serginin konusu aynı dönemde aynı yerlerde yaşamış,hatta birbirlerinni fotoğraf karelerine farketmeden girmiş olan 4 çinli sanatçıydı.Bu  kişiler Kwok Mang Ho.47 doğumlu olmasına rağmen hala eser vermeye devam ediyor.Çin'de doğmuş büyümüş ancak amerikayla tanışınca sanatla da tanışmış olmuş o dönemden beri heykelden grafiti'ye kadar çok farklı alanlarda çalışmış.

Benim bayıldığım ise Tehching Hsieh.Kendisi bir performans sanatçısı.O ne demek yav diyenlere şöyle bir örnekle açıklayayım.

Tehching Hsieh,''one year performence''ları ile ünlü biriydi.One year performence,sanatçının 78 yılından itibaren yaptığı performanslardı.İlkinde 29 ekim 78 yılında kendisini içerisinde yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayabileceği araçlar olan demir bir kafese kapatmış,bir avukat gözetiminde burada bir yıl yaşamış ve bir yıl sonunda da kafesten çıkmış.

Bunun dışında dört tane daha one year performance gerçekleştirmiş.Bir tane de Thirteen Year Plan yapmış ancak bunu gerçekleştiremeden buralardan girmiş.Ben açıkçası bu duruma felaket üzüldüm.Çünkü şu anda yaşasa muhtemelen en büyük hayranlarından olurdum.

Bu arada diğer One Year Performencelar ile ilgili bilgi için:

İki tane daha çinli sanatçıdan söz ettim ancak şimdi isimlerini hatırlayamadım (Gecenin 2si ya ondan da olabilir) Bulunca hemmencecik yazmaya devam edenzi.



http://en.wikipedia.org/wiki/Tehching_Hsieh










Sonra çıktık istiklal sokaklarında gezintimize.O sırada bir de ne görelim.Masumiyet Müzesinin tabelası bak efenim buradan iki sokak yanda gel buyur diyor.Biz de iyi peki madem öyle diyorsun dedik ve gittik.
Ve şunu söyleyebilirim hayatımın en anlamsız müze gezisi oldu.(Bu arada öğrenci bilet fiyatı 10 TL belirteyim dedim.)
Müzeye girişte herhangi bir bildiriyle karşılaşmadan mutlu mesut girdik.
Ya insan bir söyler.Bak arkadaş kitabı okumadıysan girme der.Gözü dönmüş hepsinin peeh.Ben de Yücel de kitabı okumamıştık.Şu meşhuur masumiyet müzesi de neymiş diye merak etmemiştik.Ama tabi oraya bir kere girince eli mahkum gezmek icap etti.
Bu arada müzenin olayı şu,kitaptaki gerçek karakterler Kemal veFüsun'un yıllar önce Çukurcuma'da oturduğu ev müze ve içindeki eşyalar da kemal ve Füsun'a ait.Kitap da zaten Kemal ile yapılan konuşmalar sonucu onun anlattığı hikaye şeklinde yazılmış.

 Neyse ki bilmeyenler vardır da diye birilerinin aklına şööyle bir gelmiş de içeride üç beş kitap koymuşlar.Kitabın bölümlerine göre ayrılmış cam raflara bakıp sonra da kitabın o bölümünü açıp belirtilen nesneleri aa bak burada bu şey diyerek eşleştirmece de yaptık.
Üstüne bir de dediler ki fotoğraf çekimi yasak.Çok afedersiniz de canım sen müze diye çocuğunun evcilik oyuncaklarını koymuşşun oraya daha neyin olayını yaşıyorsun.Yani doğruyu söylemek gerekirse müzeyi de sevdiğimi çok söyleyemem bana çok uydurma geldi.





En son durağımız da İstanbul Moderndi.Havasindan midir suyundan midir bilemiyorum orayi cok seviyorum yahu.
Şu anda Erol Akyavas-Perspective sergisiyle gündemde.Açıkçası çalışmalarını hiç beğenmedim.Arada kalmis anadolu mu olsun bati mi diye sonra bakmis secemiyo ikisini harmanliyim bari demis,olayi iyice saçmalatmış.Tavsiye etmiyorum.

Onun dışında
past and future
Close quarters 
YAP Young Architects Program sergileri var.

Past and Future hoştu.Gidin gorun derim.Gitmişken de tabiki close quartersa da bir bakmadan geçmeyin.

 






Biraz onceki kopekbalikli resim,yuzlerce hata binlerce kiyafet etiketinin birbirine zimbalanmasi ile olusturulmus.
Cause art is too mainstraim.



İstanbul Modern fotograflarini mazur gorun silikler ,e ama iceride fotograf cekmek yasakti ondan biraz.
Yaz bitmeden gezinin bir buralari,there will be no regret!! 

Sevgiler,Cemre


You Might Also Like

0 yorum