Simdi Size Bir Hikaye Anlatacagım

13:17




Şanssız bir milenyum diliminde piyasası oldukça bol olan şirin mi şirin bir balık yumurtadan pırtlamış. Adı sanı, vatanı anası babası yokmuş bu garibin. Maltepe'de bir petshopun tek göz akvaryumunda dünyaya gelmiş. Bir tek türünü bilirmiş insanoğlu bu güzel yaratığın. Japon balığı.

 Japon balıkları o dönem de her zaman olduğu gibi çok beslenir çok sevilir çerezlik niyetine evin bir köşesine atılırmış. Bizim garip japon balığımız bunlardan habersiz güzel kuyruğuyla salınır dururmuş etrafta. Güzel renkleri ve kuyruğundan bir de erkek ırktan olduğu anlaşılırmış. Onun hakkında tek bildiklerimiz bunlar.
 Şimdilik. 

Bir gün tahminimizce doğumundan bir kaç hafta sonra onu evlat edinmek isteyen birileri çıkmış. Japon balığı daha yeni yeni tanımaya başladığı ve sevdiği arkadaşlarından evinden ayrılmış. Daha o zamanlar bu işin raconunu bilmiyormuş. Petshoptan ayrıldığında  yanında bir de biraz daha gösterişsiz ama bir o kadar zarif bayan varmış. Bizim balık heyecanlanmış tabii ama çaktırır mı hiç. Onun dönüp dolaştığı su birikintisi için çok uzun sayılmayan ama aslında hatrı sayılır bir yol katetmiş japon. 

Sonra bir kapı çalınmış o sıralar öpücük gribi diye garip mi garip ne mesaj vermek istediği belirlenememiş bir griple uğraşan bir kız açmış kapıyı. Kapıyı açar açmaz gözüne japon ve arkadaşı çarpmış. O nisan günü çok sevinmiş sarışın kız. Evine katılan iki yeni bireyi getiren arkadaşlarını görünce sevindiğinden de fazla belki. Güzel bir akvaryumda Japonun adı Murto zarif bayanın adı da Melo olmuş. Bunlar tabiki de klişe, arkadaş isimlendirmeleri değilmiş. Deli misiniz. İkisi yeni evlerinde yaşamaya başlamışlar. Murto tabii bir süre kendini boşlukta hissetmiş oğlum biz buralara gelecek adam mıydık diyerek. Ama sarışın kız onları herkesin yaptığı gibi evin bir köşesine değil evin merkezine koymuş. Hem güneş de alıyormuş kışın sıcak yazın serin oluyormuş akvaryumun bulunduğu yer. Kendini evin sahibi zanneden tüy yumağı yaratık (ismini vermek istemiyor) ilk başta bu ikisiyle çok ilgilenmese de artık hormonlarından mıdır yoksa türünün getirdiği özelliklerden mi bir kaç gün Murto ve Meloya göz koymuş. Sarışın kız bunu görünce tüy yumağının poposuna şaplağı yapıştırmış. Olur mu öyle şey hayvan mısın demiş. Kedi oralı olmamış tabii ama zamanla alışmış onlar da tehlikeden kurtulmuş.

Sarışın kız her gün gidip gelip Murto ve Melo'yu izlemiş, onlarla konuşmuş, yememiş yedirmiş içmemiş içirmiş. Artık japon olmaktan çıkıp tam bir adam olan murto ise halinden çok memnunmuş yediği önünde yemediği arkasında yaşayıp gidiyormuş. Bazen istemsizce akvaryumun dibindeki kumları yeme gafletinde bulunuyormuş ama sonra kendine gelip napıyorsun olum kendine gel sana yakışıyor mu deyip kendi işine bakıyormuş. 

Gel zaman git zaman sarışın kız Murtonun üstünde beyaz benekler farketmiş. Soruşturmuş bakmış bu ne ola demiş. Mantar demişler. Sarışın kız çok üzülmüş tabii. Hemen acaba çok mu besili oldular ya da ışık mı çok geldi öğle uykularını alamıyorlar mı güzellik bakımlarını mı yapamadık ah vah diye düşünmeye başlamış. Neyse ki herşeyin çözümü varmış ki Murtoya da bir ilaç bulunmuş. Ama ne yazık ki pek işe yaramamış. Murtonun hayatı tehlike altındaymış hala. sarışın kız ne yaptıysa olmamış. Bari mutlu ölsün diyerek Murtoyla konuşuyor çaktırmadan ona imambayıldı, bonfile, kedi maması bazen de havyar veriyormuş. Sonunda bir sabah korkulan olmuş ve Murto son nefesini vermiş. Murto nasıl öldü ölürken ne hissediyordu bilmiyoruz ölmüş çünkü. Sarışın kız galiba fazla duygusalmış. Onu öyle görünce başlamış ağlamaya. Ay gözleri falan pörtlemiş ben dayanamam  ben ona dokunamam bana ne kendi kendini gömsün diyormuş. Yaklaşık 3 saat yas tuttuktan sonra Murto ve Melo'yu veren arkadaşlarından insan Murto gelmiş ve kendi elleriyle dur ben bu işi hallederim diyerek balık Murto'yu gömmüş. Ya hayat böyle de garipmiş. Akvaryumda tek başına kalan  Melo ise çok uzun süre üzülmüş. Ama ne üzülmüş. Kaç gün yemek yememiş . Sadakat böyle bir şeymiş herhalde. Sonra Melo ne kadar güçlü olduğunu göstermiş. Bu senin için Murto diyerek yaşamaya salına salına yüzmeye devam etmiş. Zaten çok bir efor sarfetmemiş. Genelde yüzüyormuş. Ama iyi yüzmüş. Sonra günlerden bir gün o da hayatına veda etmiş. Sarışın kız daha da çok üzülerek akvaryumu kaldırmış.

O akvaryum şu anda boş, boynu bükük, balkonda duruyor. Kendine yeni sakinler aramıyor çünkü zaten çok güzel iki varlığa ev sahipliği yaptı o yüzden mutlu biraz da buruk.

You Might Also Like

1 yorum