Ekskus Mi / Kickoff For Interrail

23:24


26-28. 07. 2016

Merhabayin,

Bu yazıyı Atina'dan Patras'a giderken otobüsten bildiriyorum. Sağ yanımda İzmit'e giden yoldaki gibi kayalık alanlar sol yanımda uyuklayan bir Murat var. iki gündür Atina'daydık. Uçakla başlayan yolculuğumuzda muhtemelen en çok tatil havası veren yer burasıydı. Çünkü geri kalan yollar nereden geçecek henüz biraz belirsiz.Artık neresi gelirse.

Hi there! I'm writing you from a bus from Athens to Patra. I have Murat on my left side and a beautiful sea view on my right.I guess Athens was the first and probably the last place that felt like a vacation with nice hotel and a plane ride. Cause after here, even we don't know where to go next!

 


İlk gün uçaktan indikten sonra bir kaç saat oteli bulmaya çalıştık. Hatta bayağı bir saat oteli aradık. Bulamayınca ayakustu  Plakaya gittik. Burası Atina'nın kadiköyu gibi bir yer. Fakat turistik yerlere ve daha çok turist atraksiyonuna yakın. Ama geceleri katiyen bir kadiköyluğu yok. Herkes uykuya gidiyor. 

When we arrived, we searched for the hotel for hours.After a while we got exhausted and stopped in Plaka to eat something.It was like Kadiköy in İstanbul which was nice place to hang out. But after 10pm the city does sleep.






Neyse ilk gunle ilgili içimize oturan tek şeyden bahsedeyim size. Havaalanında metroya binmek için aldığımız 18€'luk bilet. on sekiz. of.Duşündükçe kötü oluyorum. Günün harikalığı ise Akropolis Müzesiydi. 

The thing we gou upset about first day was paying freaking 18euros for metro tickets from airport.It was ridicilous but the best thing about the 1st day was discovering Acropolis Museum.



  


 







İçerdeyken arkeoloji müzesi havasında hissettirmeyen en arkeolojik yer burasıydı heralde.zaten Şehre adım attığımızdan beri en çok hoşumuza giden şey tarihin şimdiki şehirle çok uyumlu olmasıydı. 
 

 
This place was the least place to give us that boring archelogical museum vibes. It was a really cool place. And we loved the fact the modern city and history clicks so well.





Bu arada ilk gunumuzu biraz daha dolu geçirmiş olmak için  araya küçük bir saha gezisi sıkıştırdık ve olympieion yıkıntısını görmeye gittik. Böyle yuzlerce yıllık şeyleri çat diye parkın içine atmışlar. Olur mu canım öyle yanına branda falan çekin şehir merkezinden uzaklaştırın herkesler görmesin öyle. Adet o.Yalnız etrafta hiç kedi olmayışı beni rahatsız etti. Nerde lan benim kedilerim.

After the Acropolis Mueum we saw a parc with a really big gate. When we got there we found out that it was the Olympieion. But there was something wrong! I mean they just threw a hundred years old temple into a national garden. That's not how it works! You should've put it on a mountaion or something like that!


İkinci gün için acayip kararlı bi şekilde sabah 7 de uyanma planı yaptık. Tabi Ki 12 de anca kalkabildik mazide bir yaradır. Sonracıma hemen çıktık ve National Museum'a gittik. Burada müzeye bedava girmiş olmamızdan ötürü bi siritma ifadesi var tabi. 
For our second day we set up our alarm to 7 am with an enthusiasm but unfortunaletly we got up at 12. But when we entered the National Museum for free we started felling a little better! After that we did some sightseeing by walking the streets. We liked the unis and libraries but we agreed on our Taskisla campus kicks all of their asses.

Ondan sonracıma biraz sightseeing yaptık (otobusle falan değil yanlış anlaşılmayayayım) sokaklarda dolandık ünileri çok beğendik ama taşkışlanın hepsine basacağında hemfikir olduk.



Asıl amacımız olan Acropolis'e doğru gidicektik kiii Modern Olimpiyat Stadyumunu da görelim hazır şura diye oraya da bir gitmiş olduk. Bu arada yol uzerinde de bir National Park'a rastladık. Orayı iyi ki de gormuşuz gözumuz gonlumuz açıldı resmen. Atina'daki dehşet guvercin fazlalığını da orada keşfetmiş olduk. Vahşi hayat belgeseli yeminle.

We were on our way to Acropolis when we decided to visit Olympic Stadium. We visited a national museum along the way. And we glad we did because it was breathtaking. We saw the nature of those filty pigeons too and it was like a wild life documentary.


                        






Olimpiyat stadyumuna gidince Efes'teki amfitiyatro geldi aklıma. Bundan 2 yıl önce okul gezisiyle gitmiştik ve Muratla en tepeye kadar çıkmıştık. Tabi o zamanlar nerdee meniskuslu sakat dizler. Ceylan gibiydim zamanında heheyt.
When we go to the Olympic Stadium i remembered our trip to Efes anthic city 2 years ago. Murat and i climbed all the way to the top in the amphitheatre but back then i didn't have such problems with my knee i was like a teen deer!



Bence Atina'da yaşadığımız en büyük sorun su ve susuzluktu. Katiyen susama hissimiz geçmedi burdaki sulara ayar oldum . içiyim bakayım, bir şey farketmedi, ay çıldırcam. 


I guess our biggest problem about Athens was the water. Even if we drink 3 litres a day we still felt thirsty. Like let me try again. God it makes me really mad.

I don't know if it's because of the long way to the top, Acropolis seemed really breathtaking place to me.It's a really big and magnificant place to build at that time. 

Acropolis'e çıkarken nefes nefes kalmaktan mıdır bilinmez tepeye çıkınca her şey çok güzel görünüyor göze. Ama duşununce zaten çok guzel ve görkemli bir yer Acropolis. Manzara izliyoruz falan baktık peyniir diye resim çekilen insanlar. Sonra bir kafile gördük kuzeyin uşaklarıymış isimleri. usul usul yunanlıların arasına geri karıştık.



Sonracıma Plaka'ya gittik bu sefer şu meşhur merdivenli etrafı tıklım tıkış sokaklarına fakat iki üç sokak dışında bomboştu şaşkınlıklara uğradık. Krizing. Sonracıma pek de hoşlaşmadığımıza karar verip bari başka bi yerde yemek yiyelim dedik. 
Bakıyoruz bakıyoruz her yerde Gyros yazıyor biz de merak içerisine girdik. Sokaklarda sağolsun Atina Belediyesi internet falan olmadığı için de bakamıyoruz dedik bir yere girelim yiyelim merakımız geçsin. Aha bir oturduk domuz döneri. Biz tabi böyle çok değişik bir şeyler bekliyoruz. Sonuç olarak tadı guzel ama çok da elzem değil. Skandal hareketler sonucu yemek yedikten sonra Atina'daki son günümüze bıyy dedik.
We went to Plaka at afternoon we expected a really crowded and loud place but instead we saw the real Greece effected by crisis but still it the streets with long stairs we saw in the pictures were nice.We saw so many places wrote "Gyros" on their windows. Since we didn't have internet we couldn't looked it up so curiosity killed the cat and we decided to sit a place and eat that "gyros" . Afterall we found out that gyros was actually kebap(döner) but with pork. It was nice but not to-go-to. After we eat our gyros we went back to hotel and said goodbye to our last day in Athens.




 Ben Atina'yı sevdim genel olarak zaten Yunan Türk benzerliği çekiyor gerçekten çok şeker kişilere denk geldik hep. Sokakları caddeleri buyuk şehir hissi vermiyor. Biz şehrin biraz daha turistik ve öğrencilerin kaldığı kısımlarında bulunduk belki de ondan. Bir de toplu taşımasını çok sevdik. Otobuse binerken bilet almamız gerektiğini söylediler biz de ilk binişimizde aldık sonra baktık ki aslında kimseler ne bilet ne kart hiçbirşey kullanmıyor. Biz de bedava otobus keyfisinden yararlanmış olduk bu sayede. Bir de evlerin balkonlarının ve çatılarının çiçekli böcekli olması çok hoşumuza gitti. Yaşadıkları yerleri sevdiklerini ve önemsediklerini hissetirdi bize. 

Afterall i like Athens and Greece people cause we have so much in common as cultural and lifestyle. We could see the similarities.Transportation was really good because we didn't have to pay for the bus at all.The apartments were really cool we felt like they care about their living spaces because there were soo many flowers and sculptures at the balonies.

  
Şu an Patras'dan Bari'ye geçen feribottayız ve yazıma ancakk ve ancakk şu an devam edebildim. Çünkü otobüsten indikten sonra gemiye binmemiz gereken limana geldik burada yaklaşık 5 saat gemiye binmeyi bekledik internet ve etrafta gidecek hiçbir yer olmaması uzucuydu . gemiye bindikten sonra biraz rahatladık ve akşam 18de yola çıkıp Bari'ye de sabah 9'da varacağımız için uyku sorunu çözülmüş oldu neyse ki.

Now we're in a boat from Patras to Bari(Italy) We waited at the port for 5 hours and i fell asleep on the luggages. But when we get on the ship sleeping problem got solved. Now we're in our 12th our in the ship 3 more to go. I guess i'm going to sleep for a while!See you on the next stop!

O zaman bir dahaki durakta göruşmek uzere diyeyim!
Hadi Bay!!

KISA NOTLAR:

Konaklama: Semeli Hotel'de kaldık turist atraksiyonu olan yerlere 20 dak yurume mesafesinde 5 numaralı otobuse binerseniz 2 dak mesafede gecelik 15 euro verdik kişi başı.

Yemek: Plaka ve çevresindeki restoranlarda 6-10 Euro arası yemek yenilebiliyor. Bizim ilk gun yediğimiz pizza ve gyros 7 euro idi. 

Bira : 2.5-3.5 Euro

Ulaşım : Otobus için bedava ancak metro için bilet almak gerekiyor. Biz metro kullanmadık o yuzden bilemiyorum fiyatını. Otobus için bilet almanız gerektiği söyleniyor ancak sakın ha.




You Might Also Like

1 yorum

  1. i just discovered you and really liked the style keep going gurl!

    ReplyDelete